23 Nisan 2014 Çarşamba

"BUGÜN 23 NİSAN HEP NEŞEYLE DOLUYOR İNSAN"

Eveeet iş yoğunluğu nedeniyle bir süredir ihmal edilen bloguma şefkat gösterme vakti.

Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Hepimizin bayramı kutlu olsun.

Size oturup muhteşem tarih bilgimi sergileyecek değilim. Şu yazımı ya da benzeri bir yazıyı okuyup meraklanmanız ve araştırmanız bile bir kar diye düşünüyorum. Hatta bunu yapan sadece bir kişi bile olsa.

Ne cehaletin rehavetiyle şükürlere sarılmak ne de öfkelenip her şeye küsmek kabul edilir değil.

Tarih, yaşanmışlıklardan ders almayan Milletlerin hikayeleriyle dolu. Zor ama yapılacak tek şey; öğrenmek ve öğrendiklerimizi hayata geçirmek. Zira hayata geçiremediğiniz takdirde sadece gereksiz bir yük haline geliyor doğru öğrenilenler.

Dolayısıyla belli aralıklarla aynı kapıya çıkan karmaşalarla sarsılmamak ve tekrarlarını yaşamamak için tarih bilmek lazım. Tarihi DOĞRU bilmek ve o tarihe sahip çıkmak lazım.

Yoksa yine "tarih tekerrüden ibarettir" der otururuz.

Bir sitemim de bu resmi tatillere cezbedici aktiviteler düzenleyenlere. Varlığınızı borçlu olduğunuz o günlere sırtınızı dönerseniz, gün gelir o aktiviteleri yapamaz olursunuz.

Öğrenseniz doğru şekilde ve bilgilenseniz, klavuz edinseniz tekerrür etmeyecek TARİH be güzelim...

Şimdi sıra çiçeği, böceği, insanı,yapısı, anısıyla ANITKABİR fotoğrafları, hem de taze taze.










































































































16 Nisan 2014 Çarşamba

HADİ ÇIKIP SERA DOLAŞALIM GÖZÜMÜZÜ GÖNLÜMÜZÜ AÇALIM

"Hadi çıkıp dolaşalım da hava alalım"  "Hadi değişik bir şeyler yapalım" cümlelerinden sonra kendilerini büyük alışveriş merkezlerine atanlara sinir oluyorum. Elbette alışveriş merkezlerine hiç gidilmesin anlamında değil bu sözlerim. Özellikle alış veriş amacıyla olmak üzere, sinemaya ya da yemeğe gidilir elbette. Ama her zaman nedir bu kapalı mekandan kapalı bir başka mekana transfer isteği anlamış değilim. Sanırım zaman içinde toplumumuzda açık havada sosyalleşme fobisi geliştirildi. Neyse ki; bizim içimize işleyemedi bu fobi.

Bizde sıkça yaptığımız "Hadi çıkıp kaybolalım" etkinliklerimiz vardır. " Hadi kaybolalım da piknik yapalım", "hadi kaybolalım da uçurtma uçuralım", "hadi çıkıp çiçek koklayalım" deyip Kale eteklerinde ya da Varlık Mahallesindeki seralarda geçen aktivitelerimiz... Bu aralar bir de "hadi kaybolalım da fotoğraf çekelim" aktivitelerimi araya kaynattım. 

İlla bizim yaptıklarımızı yapın demiyorum. isteyenlere kopya çekmek serbest tabi -Hadi yine iyisiniz!-  Hazır her yer avm değilken, kendinize ve sevdiklerinize  Hadi ile başlayan doğru aktiviteler uydurmanızı diliyorum. Zira her kaliteli birlikteliğin temeli birlikte nitelikli vakit paylaşmaktan geçer. İster aileyle, ister sevgiliyle, ister arkadaş veya dostlarla. Nevi ne olursa olsun sevdiklerinize vereceğiniz en anlamlı hediye kendiniz ve zamanınızdır. Tüm uzmanlar bunda hem fikir. Dolayısıyla hadi gelenekleri başlatın bir an önce.

Şimdi "Hadi çıkıp sera dolaşalım, gözümüzü gönlümüzü açalım" aktivitemizden bolca olmak üzere biraz fotoğraflarıma göz atalım...