19 Kasım 2015 Perşembe

DEĞİŞEN NE?

Aşkını dağa - taşa, yola- duvara, ağaca-toprağa kazıyan koca yürekli insanlar ne ara yalancıya, kindara, tecavüzcüye, katile, teröriste, hırsıza
 dönüşürler?...

Şaşmaktan kendimi alamıyorum görüp duyduklarıma. Daha yeni Ankara, Suruç ...vb terör faaliyetlerinde bir çok can kaybetmişken nasıl duyarsız kalınabilir Paris'te yaşanan acıya. Nasıl "oh olsun" denebilir ya da bir iki beylik cümle ardına sıkıştırılan iğrenç "ama"lı cümleler sıralanabilir?

İnternetin yaygınlaşması iyi şeylere sebep olduysa da, herkeste herşeyi biliyorum yanılgısını ortaya çıkardı ne yazık ki. Hem de sadece kendine yakın gördüğü kişi ve yazıları takip eder arada kazara farklı düşünceye rast gelmesi ve ısrarla onun yanlışlığını savunmaya kalkanların çoğunluk olmasına rağmen.

"İnsan olmak bir evrim, insan kalmak bir sanattır" şeklinde bir söz okudum internette. Bir dostluk maçında 2 dakika saygı gösteremeyenlere insan demek ne denli doğrudur tartışılır elbette. Gerçek olan bir şey var ki artık silkelenme ve insan kalma sanatında esaslı adımlar atmamız gereken vakitleri yaşıyoruz. 

Ve yine düşünmeliyiz; yaşadığımız felaketlerde yer yerinden oynasın, herkes ayaklansın diye beklerken bize uzak ya da yakın insanların acısına bu denli duyarsız olmak ne denli doğru geliyor beynimize, yüreğimize?...


9 Kasım 2015 Pazartesi

10 KASIM 2015 KASIMDA AŞK BAŞKADIR

Aramızdan ayrılışının 77. yılında Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ü saygı, özlem ve minnetle anıyoruz... 


    İnternetten Alıntıdır.



MUTLU OLSUN HAFTAMIZ

"Nasıl başlarsa, öyle gider herşey" derler. En iyisimi iyi başlayalım, öyle gitsin haftamız.
Herkese bol gülücüklü, mutluluk dolu bir hafta diliyorum...
Dilemesi benden, güzellikler hepimize olsun...


7 Kasım 2015 Cumartesi

YAKIN MI UZAK MI BİLİNMEZ HALLER

Bağzı insanlar uçakla martı kadar yakınlar birbirine...

Herkese mutlu bir akşam, çok daha mutlu bir haftasonu diliyorum... 


5 Kasım 2015 Perşembe

YE KÜRKÜM YE HİKAYESİNİN BİR VERSİYONU

Öncelikle lütfen aşağıdaki videoyu bir seyredin.

https://www.youtube.com/watch?v=UvD9c1IRFCY

Şimdi hepiniz eminim o sondaki adama kızıyor içinizden ya da sesli kınayan sözler sarfediyorsunuz.
Hepimiz zaman zaman insanların çifte standartlı davranışlarıyla karşılaşıp şaşıp kalıyoruz.

Peki biz ne kadar doğru davranıyoruz bu ve benzer durumlarda?

* Tanıdığımız insanları koruduğumuz kadar tanımadıklarımız için de iş başında mı koruma içgüdümüz?
* Müdürümüze olduğumuz kadar saygılı mıyız bizimle aynı seviyede çalışan ya da ayak işlerine bakan elemanlara karşı,
* Devrin adamlarına gösterdiğimiz nezaket ve dikkati bizimle aynı şekilde düşünüp aynı şekilde davranmayan insanlara da gösterebiliyor muyuz?
* Kendi cinsimize karşı sergilenen saldırganlıklara olduğu kadar duyarlı mıyız karşı cinse yapılan saldırılara?
* Zengine gösterdiğimiz özeni fakire gösteriyor muyuz?
...
Daha bir çok şey söylemek mümkün ama en önemlisi; kendimize layık gördüğünüz iyi ve güzel davranışları başkasına gösterebiliyor, bize yapılmasını istemediğimiz davranışları başkasına yapmaktan kaçınıyor muyuz?

Cevabımız pek sayılmaz ya da hayırsa; başkasını eleştirme hakkını nasıl bulabilir kendimizde.
Yeri gelmişken bilenler bilmeyenlere anlatsın Nasreddin Hoca'nın "Ye kürküm ye" hikayesini şeklinde hatırlatıp bir de güzel kare kondurayım sona diyorum...






4 Kasım 2015 Çarşamba

BİRAZ DA ŞİİR OLSUN

Fotoğrafıma isim koyasım geldi ve ismini aldığı şiiri paylaşmak istedim, çok karamsar gelse de.

GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN
Ne doğan güne hükmüm geçer,
Ne halden anlayan bulunur;
Ah aklımdan ölümüm geçer;
Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.
Ve gönül Tanrısına der ki:
- Pervam yok verdiğin elemden;
Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden!
 
Cahit Sıtkı TARANCI



3 Kasım 2015 Salı

SİZİ SİZ YAPAN ŞEY

Hani " Her şey bitti artık, buraya kadarmış" dediğiniz anlar var ya. İşte o anlarda yaptıklarınız, aldığınız kararlardır sizi siz yapan.

Simyacıyı okuyanlar hatırlayacaklardır; "Gecenin en soğuk anı şafak sökmeden önceki andır der" Ben de diyorum ki; donmadan atlatmak için şafak vaktini, uyanık olmak gerek. Ancak öyle güneşin doğduğu o mucizevi anların tadını çıkarabilir, en önemlisi ölmekten kurtulabilirsiniz...