14 Mayıs 2017 Pazar

ANNELER GÜNÜ SİTEMİ

Biliyorum; birçok kişi için bu yazı, okunamayacak denli uzun gelecek ve hatta yazı olduğu için tıklamaya bile gerek duyulmayacak.

Anneler gününün bir güne ya da haftaya sıkıştırılması zaten çok saçma gelmiştir bana, tıpkı babalar günü, dünya barış günü, işçi ve emekçi günü, ...vb gibi.

Keşke annelerimize babalarımıza ve tüm sevdiklerimize tam da istedikleri şekilde sevgimizi göstermeyi becerebilsek de bu günler yine olsa. O günlerde de cıvıldaşmanın dibine vursak.

Milletçe anamız ağlarken bu günlerin kutlaması yavan sözlere sıkışıp kalmanın acizliğiyle daha da anlamsızlaşıyor, sadece bir para savurganlığına, parası olmayana ayrı bir gerginliğe dönüşüyor. Çünkü her yerde tek taş pırlantanın anne için en iyi hediye olacağı vurgusu. Sevgimizin  maddi karşılığını koymamız gerekiyor adeta en kötüsü.  

Evladımın geleceği konusunda endişelerimin tavan yaptığı ve " ah be aşkım, sana gönlümden geçen bir gelecek bırakamıyorum/ bırakamıyoruz. Seni ve senin gibi genç yürekleri zor günler bekliyor" diye içimden geçirdiğim bu günlerde, dışarı çıktığımda dilenen insan görmediğim gün benim için en büyük gün olacak mesela. Şehit haberlerinin ana haber bültenlerinde magazinel haberler kadar zaman ayrılmadığı, seçim öncesi ya da sonrası olmak üzere  fark etmek üzere seçim propagandasına dönüştürüldüğü ya da adeta saniyelerle geçiştirildiği günler yerine; şehit haberlerinin durduğunu fark ettiğim gün benim için büyük gün olacak.

Büyük ihmal ve yanlışlarla katliam gibi maden kazalarının, iş kazalarının olmadığı gün benim için büyük gün olacak.

Alkışlarla hapishaneler yerine; fabrikalar, tiyatrolar, araştırma enstitüleri,...vb açıldığını okuyup seyrettiğim gün benim için harika olacak.

Vergilerimizle zırt bırt çöken dünyanın en pahalı benzinine mahkum eden yollar ve üzerinden geçerken de sürekli haraç ödediğimiz köprüler yerine kalitesiyle dünyaya kafa tutacak demir yolları ve hızlı tren ya da benzeri ulaşım araçları ülkenin 4 bir yanına yayıldığında ve bu imkanlardan herkesin düşük maliyetlerle faydalanabildiği gün benim için en güzel gün olacak.

Tarım ülkesiyken domatesi, salatalığı tadıyla yemek şöyle dursun samanı ithal eden ülke olmaktan çıkıp yeniden tarımda, üretimde dünyanın ilk sırasına yükseldiğimiz gün benim için çok özel ve güzel bir gün olacak.

Çöpten yiyecek toplayan ya da seçim öncesi ya da sonrası değişmek üzere dağıtılan  çeşitli yardımlara muhtaç insanlar yerine; herkesin emeğinin hakkını kazanabileceği ve kolaylıkla sevdiği işte çalışabileceği günler geldiğinde benim için en güzel gün olacak. 

Sokakta güvenle dolaşabilmenin saati ve yeri fark etmediği; her yerde her zaman güvenle dolaşabileceğim günler hepimiz için en güzel gün olacak.

Kıyafetimin siyasetin ayak oyunlarına araç edilmediği ve istediğim kıyafeti giyebildiğim gün benim için harika olacak.

Yine siyasilerin zevklerine meze edilip, inancım nedeniyle öteki olarak görülmediğim gün benim için büyük gün olacak.

Çocuklarımızı her an tacize mi uğrar hatta daha kötüsü tecavüz edilebilir mi endişesi olmadan sokağa, okula, yurda, gezmeye, eğlenmeye... vb gönderebildiğimiz gün benim için harika bir gün olacak.

Son bir kaç yıldır mahallemizden, ülkemizden dinmeyen  silah sesleri, aldığımız ölüm haberleri, terörist saldırılar son bulduğunda benim için özel ve güzel bir gün olacak.

Vergilerimizle parasını alan tüm memurlar, işimiz düştüğünde, bizi nasıl süistimal edeceğini düşünmek yerine; çözüm arayışında imkanları zorladığında, Emniyet güçlerinin muhalefet edenlere jopla, tazyikli suyla, biber gazıyla sindirmek ya da dağıtmak için güç kullanmak yerine; muhalefetimizi güvenlik içinde yapmamızı sağlamak için çaba sarf ettiğinde; o gün benim için çok güzel ve özel bir gün olacak.

Hele hele sokak ortasında, adliyede, evinde, sahnede,..vb kadın cinayetlerine cesaret edenlerin bu cesareti kırıldığında ve benzeri çirkin insanlık dışı haberleri duymak zorunda kalmadığımız, en güzeli bu olayların son bulduğu gün benim için özel ve güzel gün olacak.

Kadınlara hak ettiği saygı gösterildiğinde ve söz hakkı verildiğinde -ki buna mecliste başlanması son derece isabetlidir. Neden hala vekillerin yarısı kadın değil; ve neden oradaki kadınların çoğu emme basma tulumba olmaktan ya da dekoratif eşya olmanın ötesine geçememektedir anlamış değilim-   o gün benim için harika bir gün olacak. (Şimdi içinizden bazılarının meclis mi kaldı cicim dediğini duyar gibi oluyorum. Olan düzen içinde eşit yer verilmeli toplumu yönetme kararları içinde, yürütme ve yasama organlarında diyelim o halde.)

Bu ülkenin kurucusuna, annesine ve yakınlarına hakaret edenlerin adam yerine konulmak yerine; cezalandırıldığı hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gösterilen hassasiyetle muamele edildiği gün adalet çalışmaya başlamış deyip gülümseyecek, bu hadsizlikler son bulduğunda; o gün benim en güzel günüm olacak. 

Anlayacağınız üzere yaram derin. Buraya daha onlarca, yüzlerce, binlerce sitem sıralayabilirim. Bu Ülkede yaşamanın bedeli çok ağır  özellikle biz kadınlar ve sonra diğer yarılarımız için. Cennet gibi bir ülkede yaşamak için önce biz kollarımızı sıvayıp üzerimize düşeni yapalım, sonra yapması gereken herkesi sıkıştıralım. Hepimiz bundan çok daha iyi günleri hak ediyoruz. Hak ettiğimiz şeyler için mücadele etmek, mücadele edilmesi için dürtüklemek o kadar da zor olmamalı.

Her şeye rağmen Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün Annesi Zübeyde Ana'yı rahmetle anıyor, tüm anne ve anne adaylarının Anneler Günü'nü kutluyorum. Her şeyin çok daha iyi olduğu günlerde Anneler Günümüzü layığıyla kutlayabilmek dileğiyle.

Sevgiler...











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder