9 Mart 2014 Pazar

BİRAZ VİDEO BİRAZ FOTOĞRAF BİRAZ HABER

Dün Dünya Kadınlar Günü yazısından sonra bir video seyrettirdi kızım, gülmekten karnım ağrıdı. Bir de sizler seyredin diye paylaşayım istedim.


Ya Allah Aşkına insanlık dışı davranışlar sergileyenlere o...u çocuğu ya da hayvan demekten vazgeçin! O...unun yaptığı iş belli ve her şeyden önemlisi; yaptığı iş, insan olmasına engel değil. Hayvanlardan da kendi cinsine, insanın insana ettiğini eden yok. Öküz diyenlere de kızıyorum. Canlarım öküz de bir hayvan ama etinden, derisinden hatta kemiğinden faydalanılır ve damızlık olarak kullanılır. Dolayısıyla bundan sora rica edeceğim ne üdüğü belirsiz mahluk diyelim bunlara. Biraz uzun ama başkaca mağdurlar yaratmayalım lütfen!

Ne dediğimizden çok daha önemlisi ne yapmak gerektiği bence. Kim olursa olsun gücü yettiği, ya da anlaşmazlıklardaki çözüm için karşısındakini döveni bir hasta olarak kabul etmeli ve tedavi edilmesi için acil girişimlerde bulunmalıyız. Elbette tedavi için gerekli ilim ve irfana bir o kadar da donanıma sahip kurum ve kuruluşlara ihtiyaç var. Kaldı ki şiddet illede dövmek değil, bir çok çeşidi var. Şiddet konusunda  kreşten itibaren bilinçli eğitimle başlamak da son derece isabetli olacaktır. 

- Ohoo onlar büyüyecek de, adam olacaklar da, ben göreceğim, diyenler olabilir.

Bir yerden başlamak lazım. Ayrıca sizde sihirli değnek var da benim mi haberim yok? Varsa; tutmayalım, hemen çözün sihirli değneğinizle sorunu... :)
             



Atatürk Bahçesi'ne gittik geçen gün ve bir çok resim çektim yine. Henüz İnstagram'da da yayınlamadığım bu fotoğraflardan bazılarını burada paylaşıyorum.
Bu arada anlatmadan geçemeyeceğim dubleks bir ev ilanı gördük, manzaraya bakan ve eşim sormak için aradı. Surat karışık
-  Tahmin et, dedi.
-  500 ya da 600 bin demiştir, dedim.
- Yok 975 bin diyor, dedi.
İçimden gün yüzü görmemiş bir kaç küfür geçirmedim dersem yalan olur.
- Boğaz'da yalı sanki diye homurdanmaya devam ederken içimden de;
- Neyin kafasını yaşıyor herif ya, herkesin ayakkabı kutusu olduğunu mu sanıyor? demekten alamadım kendimi. :)
Yazarken aklıma geldi de yine gün yüzü görmemiş küfürlerimi geçiriyorum aklımdan.
Şimdi fotoğraflar...
















Malesef Siyah Yanak Hint Bülbülü yavrulardan birini kaybettik.

Psikiyatri projesörü ve çok da beğenerek okuduğum yazar Irvin D. Yalom Bir İnsanın  ya da evde beslenen hayvanın ölümünü "kaybettik" sözüyle anlatılmasının sakıncasına dikkat çeker; kaybolan şey bulunabilir ama; ölüm geri alınamaz, ölen tekrar dirilemez der.

Düşününce haklı. O halde düzeltiyorum. Yavrulardan biri öldü ve yumurtalardan biri de bozuldu :( Sahibi Mücahit Abi diğer yumurtaların da bozulma ihtimalinin yüksek olduğunu ve hayatta kalan yavru sağlıkla yetişse şanslı olacağını söylüyor. Açıklaması iç karartıcı. Hayata ısrarla tutunan yavrunun bu kadar çabuk değişmesi ise hayret verici. Duyduğum o kadar karamsar söze rağmen benim hala ümidim var...






5 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğa başlı başına malzeme. Ama bir teknolojik ürün, bir mimari eser, bir yemek, bir giyecek bir takı...vb güzel olabilir bana kalırsa. Bakmayı bilmek lazım :)

      Sil
  2. Beni tamamen yanlış anlamışsınız.. Resim kategorisinde yapay kalmış, yavan kalmış manasınaydı. Yoksa o türden resimlerinde elbette bir güzelliği ve değeri var!.. Ayrıca biliriz bakmayı merak etmeyin!...

    YanıtlaSil
  3. Doğru söylüyorsunuz; çok fikir edineceğiniz kadar resim yok. Şu haliyle ben görmüş olsam sanırım ben de yavan bulabilirdim :)

    YanıtlaSil
  4. Bir şey daha Kamil Bey. Şu an için İnstagram hesabımda çok daha fazla sayıda resim var. Dilerseniz oraya bir göz atabilirsiniz.

    YanıtlaSil